Yerli savaş uçağının adı ''KAAN''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Muharip Uçağın adının "KAAN" olduğunu açıkladı. Erdoğan, ''Bugün savunma ve havacılık alanında tarihi günlerimizden birini daha yaşıyoruz. Artık karada, denizde ve deniz altında, havada, uzayda, her alanda varız.'' dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzak Sanayii'nin (TUSAŞ), Kahramankazan Merkez Yerleşkesi'nde düzenlenen "İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı"na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye gelmesinin ardından HÜRJET ve Milli Muharebe Uçağı'nın (MMU) pilotlarına bağlanarak hareket etme talimatını verdi. Bugün savunma ve havacılık alanındaki tarihi günlerden birinin daha yaşandığını belirten Erdoğan, millete bugünkü gururu yaşatan TUSAŞ çalışanlarının nezdinde bütün işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı. Son aylarda savunma sanayisinde art arda milleti sevince boğan müjdeler verdiklerini söyleyen Erdoğan, "Bunların arasında TCG Anadolu gemimizin donanmamıza katılması var. İMECE uydumuzun başarıyla uzaya fırlatılması var. Altay tankımızın test için Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilmesi var. GÖKBEY helikopterimizin yerli motorla uçması var. İlk defa bir insansız deniz aracımızdan torpido atılması var. Hamdolsun artık karada, denizde ve deniz altında, havada, uzayda, her alanda varız. Bugün projelerimizin yeni bir safhasıyla milletimizin karşısındayız. Yarın inşallah çok daha yenilerini göreceğiz." diye konuştu. Milletin asırlardır peşinde koştuğu, Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren de hep peşinde olduğu hayalleri birer birer gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazi Mustafa Kemal, 1925'te Türk Tayyare Cemiyeti'nin açılışında şunları söylüyor. 'İstikbal göklerdedir. Çünkü göklerini koruyamayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar.' Aslında Gazi'nin işaret ettiği çalışmalara Vecihi Hürkuşlar, Selahattin Reşit Alanlar, Nuri Demirağlar, Nuri Killigiller teşebbüs etmişti. Ama bu vizyoner ve cesur girişimcilerimiz hem içeriden hem dışarıdan engellendiler. Esasen rahmetli hocamız Necmettin Erbakan'a her ağır sanayi hamlesi deyişinde yapılan hücumlar da aynı habis zihniyetin ürünüydü. Maalesef bu ülkenin daha pek çok pırıl pırıl beyninin aynı yöndeki çabaları, sinsi yöntemlerle sabote edildi." Kıbrıs Barış Harekatı sırasında yaşanılanların, ülkenin kendi savunma sanayisini kurmasının tercihten öte bir mecburiyet olduğunu herkese gösterdiğini ifade eden Erdoğan, buna rağmen gereken adımların gerektiği şekilde atılmasının önüne geçildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: "Rahmetli Özal'ın özel önem vermesiyle savunma ve havacılıkta bazı kıpırdamalar yaşanmışsa da sonrasında gelen koalisyonlar döneminde bunlar da akamete uğratıldı. Ülke yönetimini devraldığımızda önceliklerimizin başına, savunma sanayisinin geliştirilmesini koyduğumuzda biz de pek çok görünür görünmez engelle karşılaştık. Buna rağmen yılmadık, durmadık, hedeflerimizden bir an olsun ayrılmadık. Kamu kurumlarımızla, özel sektörümüzle, üniversitelerimizde dayanışma içinde adım adım ilerleyerek bugünlere geldik. O zaman yerli neydi? Yüzde 20. Bu yerli olan savunma sanayisini ne yaptık? Yüzde 80'e çıkardık. Cumhuriyetimizin ilk 80 yılı boyunca kimi iktidarların beceriksizliği, kimilerinin gayri milliliği sebebiyle ilerleyemeyen, engellenen ve hatta açıkça dinamitlenen istikbali hamdolsun milletimiz bugün yaşıyor. Gazi Mustafa Kemal'in, 'İstikbal göklerdedir' diyerek işaret ettiği istikbalin sembolü olan neticelere bugün ulaştık. Onun için bugün 'istikbal' diyoruz. Osmanlı'dan devraldığımız kurumlardan bugüne savunma sanayimizin inşası ve gelişmesi konusunda katkı veren herkese teşekkür ediyorum."''MİLLETİM KANDİL'DEN ALDIĞI DESTEKLE CUMHURBAŞKANI OLANA BU ÜLKEYİ TESLİM ETMEZ'' Son 20 yılda birikimleri, azimleri, çalışkanlıkları, kabiliyetleri ve dirayetleriyle Türkiye'nin savunma sanayinde hızla üst sıralara çıkmasında emeği olanlara teşekkürlerini ileten Erdoğan, "Eğer bugün Türkiye Yüzyılı'nı konuşuyorsak bunda hem güvenliğimizin sigortası hem teknolojik ilerlemenin lokomotifi olan savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıların çok büyük payı var." diye konuştu. Türkiye'nin dostlarına güven, düşmanlarına korku veren savunma gücünün, siyasi, ekonomik ve diplomatik atılımların en önemli zemini olmaya devam ettiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milletimizin canına kasteden DAEŞ'inden PKK/PYD/YPG'sine kadar eli kanlı terör örgütlerinin hiçbirine nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde aldırdık mı? Aldırmadık, aldırmayacağız ama ne yazık ki birileri, başta bay bay Kemal olmak üzere Kandil'den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil'in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil'den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez." "ATTIĞINIZ HER ADIMDA DEVLETİMİZİN TÜM İMKANLARIYLA YANINIZDAYIZ" Hemen her hafta, bir terör elebaşının Türkiye sınırları içinde vey


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Muharip Uçağın adının "KAAN" olduğunu açıkladı. Erdoğan, ''Bugün savunma ve havacılık alanında tarihi günlerimizden birini daha yaşıyoruz. Artık karada, denizde ve deniz altında, havada, uzayda, her alanda varız.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzak Sanayii'nin (TUSAŞ), Kahramankazan Merkez Yerleşkesi'nde düzenlenen "İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı"na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye gelmesinin ardından HÜRJET ve Milli Muharebe Uçağı'nın (MMU) pilotlarına bağlanarak hareket etme talimatını verdi. Bugün savunma ve havacılık alanındaki tarihi günlerden birinin daha yaşandığını belirten Erdoğan, millete bugünkü gururu yaşatan TUSAŞ çalışanlarının nezdinde bütün işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı. Son aylarda savunma sanayisinde art arda milleti sevince boğan müjdeler verdiklerini söyleyen Erdoğan, "Bunların arasında TCG Anadolu gemimizin donanmamıza katılması var. İMECE uydumuzun başarıyla uzaya fırlatılması var. Altay tankımızın test için Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilmesi var. GÖKBEY helikopterimizin yerli motorla uçması var. İlk defa bir insansız deniz aracımızdan torpido atılması var. Hamdolsun artık karada, denizde ve deniz altında, havada, uzayda, her alanda varız. Bugün projelerimizin yeni bir safhasıyla milletimizin karşısındayız. Yarın inşallah çok daha yenilerini göreceğiz." diye konuştu. Milletin asırlardır peşinde koştuğu, Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren de hep peşinde olduğu hayalleri birer birer gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazi Mustafa Kemal, 1925'te Türk Tayyare Cemiyeti'nin açılışında şunları söylüyor. 'İstikbal göklerdedir. Çünkü göklerini koruyamayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar.' Aslında Gazi'nin işaret ettiği çalışmalara Vecihi Hürkuşlar, Selahattin Reşit Alanlar, Nuri Demirağlar, Nuri Killigiller teşebbüs etmişti. Ama bu vizyoner ve cesur girişimcilerimiz hem içeriden hem dışarıdan engellendiler. Esasen rahmetli hocamız Necmettin Erbakan'a her ağır sanayi hamlesi deyişinde yapılan hücumlar da aynı habis zihniyetin ürünüydü. Maalesef bu ülkenin daha pek çok pırıl pırıl beyninin aynı yöndeki çabaları, sinsi yöntemlerle sabote edildi." Kıbrıs Barış Harekatı sırasında yaşanılanların, ülkenin kendi savunma sanayisini kurmasının tercihten öte bir mecburiyet olduğunu herkese gösterdiğini ifade eden Erdoğan, buna rağmen gereken adımların gerektiği şekilde atılmasının önüne geçildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: "Rahmetli Özal'ın özel önem vermesiyle savunma ve havacılıkta bazı kıpırdamalar yaşanmışsa da sonrasında gelen koalisyonlar döneminde bunlar da akamete uğratıldı. Ülke yönetimini devraldığımızda önceliklerimizin başına, savunma sanayisinin geliştirilmesini koyduğumuzda biz de pek çok görünür görünmez engelle karşılaştık. Buna rağmen yılmadık, durmadık, hedeflerimizden bir an olsun ayrılmadık. Kamu kurumlarımızla, özel sektörümüzle, üniversitelerimizde dayanışma içinde adım adım ilerleyerek bugünlere geldik. O zaman yerli neydi? Yüzde 20. Bu yerli olan savunma sanayisini ne yaptık? Yüzde 80'e çıkardık. Cumhuriyetimizin ilk 80 yılı boyunca kimi iktidarların beceriksizliği, kimilerinin gayri milliliği sebebiyle ilerleyemeyen, engellenen ve hatta açıkça dinamitlenen istikbali hamdolsun milletimiz bugün yaşıyor. Gazi Mustafa Kemal'in, 'İstikbal göklerdedir' diyerek işaret ettiği istikbalin sembolü olan neticelere bugün ulaştık. Onun için bugün 'istikbal' diyoruz. Osmanlı'dan devraldığımız kurumlardan bugüne savunma sanayimizin inşası ve gelişmesi konusunda katkı veren herkese teşekkür ediyorum."



Milli Muharip Uçak KAAN'ın da çok yakında uçacağını bildiren Erdoğan, "Öyle bir uçak düşünün ki harp ortamında radarlara görünmeden düşmanın inine girecek. Silah yuvasını açıp füzesini, bombasını, düşmanın üzerine bırakacak. Sonra da geldiği gibi sessizce üssüne geri dönecek. Üstelik bu uçağı ülkemizin kendi mühendisleri yapacak, ülkemizin kendi pilotları uçuracak. KAAN, işte bu uçağın adıdır. Ana görev sistemlerinin tamamı yerli ve milli olacak. KAAN kendi silahlarımızla, kendi radarımızla, kendi haberleşme, uçuş kontrol ve görev bilgisayarlarımızla donatılacak. Bu tablo karşısında duygulanmamak mümkün mü?" ifadelerini kullandı.
KAAN'ı birkaç yıl içinde tüm testlerini tamamlayarak, üstün performansıyla Hava Kuvvetlerine teslim edeceklerini duyuran Erdoğan, dünyada bu tipte beşinci nesil savaş uçağı üreten beş ülkeden biri olacaklarını dile getirdi. ''KIZILELMA VE ANKA-3, KAAN İLE KOL UÇUŞU YAPACAK" Başka insansız savaş uçaklarının da bulunduğunu, Bayraktar Kızılelma'nın dünyanın ilk insansız savaş uçağı olarak havalandığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Aynı şekilde çok önemli görevler üstlenecek ANKA-3, muharip insansız savaş uçağımızla inşallah önümüzdeki günlerde ilk uçuşunu yapacak. Kızılelma ve ANKA-3, KAAN ile otonom şekilde kol uçuşu yapacaklar. Hepsi de yerli mühimmatlarımızla görev icra edecekler. Böylece silahlı insansız hava aracı standartlarını dünya çapında en üst düzeye çıkarmış olacağız. Dost ve müttefik ülkeler için de üretimine başladığımız Hürkuş, şimdiden uluslararası bir platforma dönüştü. Yakında Nijer ve Çad'a ilk ürünleri veriyoruz. Milli helikopterimiz Gökbey'den de mutlu haberler alıyoruz. Gökbey, artık kendi mühendislerimizin tasarladığı türbinli motorla uçuyor. Biliyorsunuz 10 ton ağırlığındaki Atak-2 helikopterimizle dünyada bu sınıfta helikopter üretebilen üç ülkeden biri haline geldik. Burada ardı ardına sıraladığımız savunma sanayi projelerini dünyada yapabilen o kadar az ülke var ki, yaşadığımız tarihi dönüşümün çok iyi farkında olmalıyız. Türkiye olarak nereden nereye geldiğimizi ve nereye gittiğimizi görmeden, siyasetten ekonomiye, güvenlikten enerjiye, pek çok başlıkta maruz kaldığımız sinsi saldırıların sebebini anlamalıyız. Yıllarca bize uçak, helikopter, motor satanlar, bunlara artık kendimizin tasarlaması, üretmesi, ihraç etmesi karşısında elbette sessizce beklemeyecek. Çünkü biliyorlar ki yakında biz bu ürünlerimizi onlara da satacağız." "HAVA ARAÇLARININ MODERNİZASYONU KONUSUNDA ÇOK İLERİ KABİLİYETLERE SAHİBİZ" Halihazırda birçok ülkenin uçakları, helikopterleri için parça ürettiklerini, sistem geliştirdiklerini, yazılım yaptıklarını belirten Erdoğan, Türk Hava Yollarının kullandığı uçakların birçok parçasında da Türkiye'nin imzasının bulunduğunu, hava araçlarına modernizasyon yapabilme konusunda çok ileri kabiliyetlere sahip olduklarını aktardı. Silahlı kuvvetlerinin radar uçaklarını keşif ve gözetleme uçaklarını, F-16'ların elektronik sistemlerini yerli ve milli sistemlerle donattıklarını kaydeden Erdoğan, uydu alanında da benzer adımlar attıklarını bildirdi. TUSAŞ'taki uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezinin dünyanın en seçkin uydu geliştirme merkezleri arasına girdiğini, GÖKTÜRK uydularını burada kendilerinin ürettiklerini ve geliştirildiğini aktaran Erdoğan, sırada yeni TÜRKSAT uydusuyla diğer yeni nesil uyduların yer aldığını anlattı. "Savunma sanayii asla sadece savunma sanayii değildir." diyen Erdoğan, "Savunma sanayii demek elbette öncelikle kendi ordumuzun ihtiyaçlarını karşılayabileceğimiz tasarım ve üretim altyapısını kurmak demektir. Ama bunun ötesinde savunma sanayii, ülkemizin yüksek teknoloji alanında dünyada söz sahibi olmasını sağlayacak eko sistemin lokomotifidir. Asırlık hayalleri gerçekleştirmenin gururuyla bir kez daha bugün istikbal diyorum." değerlendirmesinde bulundu.