Formel olmayan iletişim becerileri envanterinin geliştirilmesi ve işitme kayıplı ve normal işiten çocukların iletişim becerilerinin incelenmes

Formel olmayan iletişim becerileri envanterinin geliştirilmesi ve işitme kayıplı ve normal işiten çocukların iletişim becerilerinin incelenmes Bu araştırmada hem süreç hem de ürün değerlendirmesine olanak sağlayan Formel Olmayan İletişim Becerileri Envanteri'nin (FOİBE) geliştirilmesi, 3-6 yaş arası koklear implant kullanan işitme kayıplı ve normal işiten çocukların iletişim becerilerinin incelenmesi ve iletişim becerileriyle ilişkili değişkenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Sonuç olarak dikkati yöneltme becerileri, taklit becerileri, sıra alma becerisi, sohbetin yapısı, iletişimsel işlevler ve sohbetin işlevi kontrol listelerinden oluşan FOİBE'nin geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir ölçme aracı olduğu ortaya konulmuştur. Koklear implantlı çocukların FOİBE toplamında normal işiten çocuklarla benzer performans sergiledikleri belirlenmiştir. Kontrol listeleri bağlamında incelendiğinde ise koklear implantlı çocukların normal işiten akranlarına göre istatistiksel olarak daha fazla taklit becerileri sergiledikleri, diğer kontrol listelerinde ise gruplar arasında istatistiksel olarak fark olmadığı ortaya konmuştur. Cinsiyet, anne öğrenim ve çalışma durumu, baba yaşı, baba ile birlikte geçirilen süre ve aile geliri demografik değişkenleri hem koklear implantlı hem de normal işiten çocukların iletişim becerileri ile ilişkili bulunmuştur. Ayrıca aile eğitimi alma sıklığı ve süresi, tanı yaşı, koklear implant sayısı, koklear implant kullanma süresi, koklear implant olmadan önce işitme cihazı kullanma süresi ve işitme cihazı ve koklear implant toplam kullanma süresi odyolojik değişkenlerinin koklear implantlı çocukların iletişim becerileriyle ilişkili değişkenler olduğu ortaya konmuştur. Koklear implantlı çocukların odyolojik değişkenlerden olabilecek maksimum düzeyde ve erken dönemde yararlanmalarının normal işiten çocuklarla benzer performans sergilemelerinin temel sebebi olarak düşünülmektedir.

Formel olmayan iletişim becerileri envanterinin geliştirilmesi ve işitme kayıplı ve normal işiten çocukların iletişim becerilerinin incelenmes

Formel olmayan iletişim becerileri envanterinin geliştirilmesi ve işitme kayıplı ve normal işiten çocukların iletişim becerilerinin incelenmes Bu araştırmada hem süreç hem de ürün değerlendirmesine olanak sağlayan Formel Olmayan İletişim Becerileri Envanteri'nin (FOİBE) geliştirilmesi, 3-6 yaş arası koklear implant kullanan işitme kayıplı ve normal işiten çocukların iletişim becerilerinin incelenmesi ve iletişim becerileriyle ilişkili değişkenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Sonuç olarak dikkati yöneltme becerileri, taklit becerileri, sıra alma becerisi, sohbetin yapısı, iletişimsel işlevler ve sohbetin işlevi kontrol listelerinden oluşan FOİBE'nin geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir ölçme aracı olduğu ortaya konulmuştur. Koklear implantlı çocukların FOİBE toplamında normal işiten çocuklarla benzer performans sergiledikleri belirlenmiştir.

Kontrol listeleri bağlamında incelendiğinde ise koklear implantlı çocukların normal işiten akranlarına göre istatistiksel olarak daha fazla taklit becerileri sergiledikleri, diğer kontrol listelerinde ise gruplar arasında istatistiksel olarak fark olmadığı ortaya konmuştur. Cinsiyet, anne öğrenim ve çalışma durumu, baba yaşı, baba ile birlikte geçirilen süre ve aile geliri demografik değişkenleri hem koklear implantlı hem de normal işiten çocukların iletişim becerileri ile ilişkili bulunmuştur. Ayrıca aile eğitimi alma sıklığı ve süresi, tanı yaşı, koklear implant sayısı, koklear implant kullanma süresi, koklear implant olmadan önce işitme cihazı kullanma süresi ve işitme cihazı ve koklear implant toplam kullanma süresi odyolojik değişkenlerinin koklear implantlı çocukların iletişim becerileriyle ilişkili değişkenler olduğu ortaya konmuştur.

Koklear implantlı çocukların odyolojik değişkenlerden olabilecek maksimum düzeyde ve erken dönemde yararlanmalarının normal işiten çocuklarla benzer performans sergilemelerinin temel sebebi olarak düşünülmektedir.