Dijital sanatın gösterim yöntemlerine heykel perspektifinden bakış ile üç boyutlu sanal sanat yapıtlarının sergilenme olanaklarının incelenmesi
Dijital sanatın gösterim yöntemlerine heykel perspektifinden bakış ile üç boyutlu sanal sanat yapıtlarının sergilenme olanaklarının incelenmesi Heykel sanatı 20. yy'da modern sanat ve ardından gelen postmodern dönemde, biçim ve içerik bağlamlarında büyük değişiklikler geçirmiştir. Heykel, insanın görme duyusunun yarattığı üç boyutlu algıya dayanan, uzamsal bir sanattır. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla gelişen bilgisayar ve elektronik teknolojilerinin kullanımı önceki medya araçlarını katlayan bir hızla artmış, 1990'larda internet gündelik yaşamda sıklıkla kullanılmaya başlanmış ve bu gelişmeler sanata da etki etmiştir. Önce bilgisayar sanatı, sonra dijital sanat kendilerine has özellikleri ile ayrı bir kategori olarak ortaya çıkmış ve bu sanat alanları, diğer sanat mecraları ile etkileşime girmiştir. Dijital sanat yapıtlarının satılma, sergilenme, arşivleme, konservasyon faaliyetleri geleneksel-den farklı olduğundan, başlangıçta ana akım sanat dünyası ile mesafeli olmuş fakat, dijital sanat üreticileri, kendi topluluklarını ve kurumlarını yaratmış ve bu mecrayı geliştirmiştir. Bilgisayar ve benzeri cihazların görüntüleme arabirimleri olan ekranlar-da insan bilgisayar arayüzlerinin geliştirilmesi, bu cihazları görsel bir yapıya bürün-dürmüştür. Bilgisayar grafiklerinde üç boyutlu nesnelerin görüntülenmesine dair araştırmalar ve üç boyutlu uzamsal algıyı sağlayan görüntüleme sistemleri, heykelde tasarım ve üretime katkı sağlamasının yanında, dijital ortamlarda yaratılan uzamlarda üç boyutlu sanat yapıtlarının yapılabilmesine olanak tanıyarak, tamamen fiziksel olarak görülen heykel sanatının, yalnızca sanal ortamlarda üretilip izleyiciye sunulabilmesine olanak tanımıştır.
Dijital sanatın gösterim yöntemlerine heykel perspektifinden bakış ile üç boyutlu sanal sanat yapıtlarının sergilenme olanaklarının incelenmesi Heykel sanatı 20. yy'da modern sanat ve ardından gelen postmodern dönemde, biçim ve içerik bağlamlarında büyük değişiklikler geçirmiştir. Heykel, insanın görme duyusunun yarattığı üç boyutlu algıya dayanan, uzamsal bir sanattır. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla gelişen bilgisayar ve elektronik teknolojilerinin kullanımı önceki medya araçlarını katlayan bir hızla artmış, 1990'larda internet gündelik yaşamda sıklıkla kullanılmaya başlanmış ve bu gelişmeler sanata da etki etmiştir.
Önce bilgisayar sanatı, sonra dijital sanat kendilerine has özellikleri ile ayrı bir kategori olarak ortaya çıkmış ve bu sanat alanları, diğer sanat mecraları ile etkileşime girmiştir. Dijital sanat yapıtlarının satılma, sergilenme, arşivleme, konservasyon faaliyetleri geleneksel-den farklı olduğundan, başlangıçta ana akım sanat dünyası ile mesafeli olmuş fakat, dijital sanat üreticileri, kendi topluluklarını ve kurumlarını yaratmış ve bu mecrayı geliştirmiştir.
Bilgisayar ve benzeri cihazların görüntüleme arabirimleri olan ekranlar-da insan bilgisayar arayüzlerinin geliştirilmesi, bu cihazları görsel bir yapıya bürün-dürmüştür. Bilgisayar grafiklerinde üç boyutlu nesnelerin görüntülenmesine dair araştırmalar ve üç boyutlu uzamsal algıyı sağlayan görüntüleme sistemleri, heykelde tasarım ve üretime katkı sağlamasının yanında, dijital ortamlarda yaratılan uzamlarda üç boyutlu sanat yapıtlarının yapılabilmesine olanak tanıyarak, tamamen fiziksel olarak görülen heykel sanatının, yalnızca sanal ortamlarda üretilip izleyiciye sunulabilmesine olanak tanımıştır.