En yüksek hibeyi sağlık turizmi alıyor
Girişimcilerin orijinal fikirlerini hayata geçirebilmek için önlerine çıkan en önemli engel sermaye oluyor. Yeterli sermaye bulamayan girişimciler belki de dünya çapında konuşulacak olan projelerini ertelemek zorunda kalıyorlar. Şirketler daha fazla istihdam sağlayabilmek için devlet destekli hibelere başvuruyor.Birçok girişimci ya da şirket, hakları olduğu halde yeterli bilgiye sahip olmadıkları için devlet tarafından sağlanan hibelerden yararlanamıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, 2021 yılının son 10 aylık döneminde tedavi amacıyla Türkiye’yi tercih eden turist sayısı 370 bin 335 olurken elde edilen gelir 704 milyon 261 bin doları buldu. 2022 yılında bu rakamların artması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise 10 aylık dönemde ülkeyi ziyaret eden yabancı hasta sayısı 718 bin 164 olarak kayıtlara geçti. Sağlık turizmi gelirlerine ilişkin TUİK tarafından sunulan istatistiklerin sınır kapılarında yapılan anketler yoluyla belirlenmesinden dolayı mevcut hasta sayısının tamamını göstermediği değerlendiriliyor. Ticaret Bakanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalarla daha fazla sağlık turisti çekilmesi ve gelir elde edilmesi amaçlanıyor. Bu sayede Türkiye’nin sağlık turizmi pastasından aldığı payın arttırılması hedefleniyor. KÜRESEL SAĞLIK TURİZMİ PAZARI 100 MİLYAR DOLAR Sektörde turist başı harcama yaklaşık 1900 dolar olarak kayıtlara geçerken bu rakamın aslında 10 bin dolar seviyesine yaklaştığı tahmin ediliyor. Sağlık hizmeti almak üzere Türkiye’ye gelen turistler tarafından en çok tercih edilen branşlar; saç ekimi, estetik, kalp cerrahisi, ortopedi, onkoloji ve tüp bebek tedavisi. Türkiye’yi bu alanlarda tercih edenlerin yüzde 70 Avrupa’dan, yüzde 30 Arap dünyasından gelmektedir. Son 10 yıllık dönemde Türkiye sağlık turizminde çok büyük ivmeler kazandı. Sektör 2019 yılında 3 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğüne ulaşarak zirveyi görerek, 2 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Sektör pandemi nedeniyle 2020 yılını 2019’a oranda yüzde 65 düşüş ile kapattı. 2021 yılında da aynı oranlarda düşüş gözlemse de son çeyrekte normalleşme etkisiyle şahlanarak 2021 yılında 2 milyar doların üstünde ülkeye girdi sağlandı. 2022 yılında sektörün şahlanarak 5 milyar dolarlık büyüklüğüne ulaşma hedeflenmektedir. Normalleşme ile birlikte 2022 ve 2023 yılı Türk Sağlık Turizmi için şahlanma yılı olacağı belirtiliyor. Türkiye’de günde ortalama 2 bin civarında saç ekimi yapılıyor. Sektörde ciddi bir eleman açığı bulunmaktadır. En az 15 bin personel ihtiyacının karşılanması için bu alanda kalifiye ve yabancı dil bilen personellerin yetiştirilmesi için Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarına hız verdi. Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) “Global Survey 2020 Raporları”na göre Türkiye, pandemi döneminde dünyada en çok estetik cerrahi yapılan 5 ülkeden biri olmuştur. Pandemiye rağmen sektör yüzde 1,8’lik bir büyüme sağladı. Türkiye en çok saç ekimi ve burun estetiği alanında tercih edildi. Türkiye’de sektörde ki hastaların yüzde 25.8’i yurt dışından özellikle Almanya, İngiltere ve Fransa’dan gelmektedir. En çok bu alanda Almanya’dan hasta almaktayız. Sağlık turizmi önemli gelir sağlayan bir alan haline geldi. Konuyu MAT Yönetim ve Danışmanlık Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Güler Karaköse değerlendirdi. Karaköse, “Şirketler, yatırımcılar, girişimciler Ticaret Bakanlığı’ndan ya da KOSGEB’ten milyonlarca lira alabilecekleri hibe ve teşviklerle ilgili bilgi sahibi değil. Devlet bu sektörleri geri ödemesiz teşviklerle destekliyor, çünkü şirketlerin desteklenmesi hem ülke istihdamına katkı sağlıyor hem de ihracatın artması söz konusu oluyor. Bugün teşvik alarak çok daha iyi noktalara gelebilecek sektörler, ne yazık ki bu desteklerden habersiz olduğu için geri kalıyor. Bilgi güçtür, KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı’nın tüm hibe ve teşvik alanındaki hamlelerini anlık olarak takip ediyoruz. Böylece danışanlarımıza da anlık olarak doğru desteği sağlayabiliyoruz" dedi.Türkiye'ye değer katan markaların hak ettiklerini bilmedikleri milyonlarca TL'lik geri ödemesiz teşvik ve hibelerden yararlanabileceğini söyleyen Güler Karaköse, "Tüm şirketlerin tabiri caizse röntgenini çekip hedefleri doğrultusunda devletten ne kadar hibe alabilecekleri konusundaki ön çalışmayı yapmaları gerekiyor" şeklinde konuştu. SAĞLIK TURİZMİNE HER YIL GERİ ÖDEMESİZ 40 MİLYON TL'LİK HİBE Türkiye’de bilişim ve alt sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler Ticaret Bakanlığı hibe teşvik programı kapsamında 20 milyon TL'ye kadar hibe kullanabilir diyen Güler Karaköse, Devlet destekleri alım sürecindeki riskler en düşük seviyeye indirilebilir. Şirketler için öncelikli olarak ne kadar hibe veya teşvik alabilecekleri ile ilgili çalışmalar yapılmalı. Ülkemizin birçok marka ve orta ölçekli şirketine çok ciddi rakamlarda katma değer kazandırılabiliyor. Sağlık turizmi en yüksek hibe alan sektör diyebiliriz. Yurt dışından gelen hastalara rehberlik, danışmanlık ve organizasyon hizmetleri sunan şirketlere her yıl geri ödemes
Girişimcilerin orijinal fikirlerini hayata geçirebilmek için önlerine çıkan en önemli engel sermaye oluyor. Yeterli sermaye bulamayan girişimciler belki de dünya çapında konuşulacak olan projelerini ertelemek zorunda kalıyorlar. Şirketler daha fazla istihdam sağlayabilmek için devlet destekli hibelere başvuruyor.
Birçok girişimci ya da şirket, hakları olduğu halde yeterli bilgiye sahip olmadıkları için devlet tarafından sağlanan hibelerden yararlanamıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, 2021 yılının son 10 aylık döneminde tedavi amacıyla Türkiye’yi tercih eden turist sayısı 370 bin 335 olurken elde edilen gelir 704 milyon 261 bin doları buldu. 2022 yılında bu rakamların artması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise 10 aylık dönemde ülkeyi ziyaret eden yabancı hasta sayısı 718 bin 164 olarak kayıtlara geçti. Sağlık turizmi gelirlerine ilişkin TUİK tarafından sunulan istatistiklerin sınır kapılarında yapılan anketler yoluyla belirlenmesinden dolayı mevcut hasta sayısının tamamını göstermediği değerlendiriliyor. Ticaret Bakanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalarla daha fazla sağlık turisti çekilmesi ve gelir elde edilmesi amaçlanıyor. Bu sayede Türkiye’nin sağlık turizmi pastasından aldığı payın arttırılması hedefleniyor. KÜRESEL SAĞLIK TURİZMİ PAZARI 100 MİLYAR DOLAR Sektörde turist başı harcama yaklaşık 1900 dolar olarak kayıtlara geçerken bu rakamın aslında 10 bin dolar seviyesine yaklaştığı tahmin ediliyor. Sağlık hizmeti almak üzere Türkiye’ye gelen turistler tarafından en çok tercih edilen branşlar; saç ekimi, estetik, kalp cerrahisi, ortopedi, onkoloji ve tüp bebek tedavisi. Türkiye’yi bu alanlarda tercih edenlerin yüzde 70 Avrupa’dan, yüzde 30 Arap dünyasından gelmektedir. Son 10 yıllık dönemde Türkiye sağlık turizminde çok büyük ivmeler kazandı. Sektör 2019 yılında 3 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğüne ulaşarak zirveyi görerek, 2 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Sektör pandemi nedeniyle 2020 yılını 2019’a oranda yüzde 65 düşüş ile kapattı. 2021 yılında da aynı oranlarda düşüş gözlemse de son çeyrekte normalleşme etkisiyle şahlanarak 2021 yılında 2 milyar doların üstünde ülkeye girdi sağlandı. 2022 yılında sektörün şahlanarak 5 milyar dolarlık büyüklüğüne ulaşma hedeflenmektedir. Normalleşme ile birlikte 2022 ve 2023 yılı Türk Sağlık Turizmi için şahlanma yılı olacağı belirtiliyor. Türkiye’de günde ortalama 2 bin civarında saç ekimi yapılıyor. Sektörde ciddi bir eleman açığı bulunmaktadır. En az 15 bin personel ihtiyacının karşılanması için bu alanda kalifiye ve yabancı dil bilen personellerin yetiştirilmesi için Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarına hız verdi. Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) “Global Survey 2020 Raporları”na göre Türkiye, pandemi döneminde dünyada en çok estetik cerrahi yapılan 5 ülkeden biri olmuştur. Pandemiye rağmen sektör yüzde 1,8’lik bir büyüme sağladı. Türkiye en çok saç ekimi ve burun estetiği alanında tercih edildi. Türkiye’de sektörde ki hastaların yüzde 25.8’i yurt dışından özellikle Almanya, İngiltere ve Fransa’dan gelmektedir. En çok bu alanda Almanya’dan hasta almaktayız. Sağlık turizmi önemli gelir sağlayan bir alan haline geldi. Konuyu MAT Yönetim ve Danışmanlık Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Güler Karaköse değerlendirdi. Karaköse, “Şirketler, yatırımcılar, girişimciler Ticaret Bakanlığı’ndan ya da KOSGEB’ten milyonlarca lira alabilecekleri hibe ve teşviklerle ilgili bilgi sahibi değil. Devlet bu sektörleri geri ödemesiz teşviklerle destekliyor, çünkü şirketlerin desteklenmesi hem ülke istihdamına katkı sağlıyor hem de ihracatın artması söz konusu oluyor. Bugün teşvik alarak çok daha iyi noktalara gelebilecek sektörler, ne yazık ki bu desteklerden habersiz olduğu için geri kalıyor. Bilgi güçtür, KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı’nın tüm hibe ve teşvik alanındaki hamlelerini anlık olarak takip ediyoruz. Böylece danışanlarımıza da anlık olarak doğru desteği sağlayabiliyoruz" dedi.Türkiye'ye değer katan markaların hak ettiklerini bilmedikleri milyonlarca TL'lik geri ödemesiz teşvik ve hibelerden yararlanabileceğini söyleyen Güler Karaköse, "Tüm şirketlerin tabiri caizse röntgenini çekip hedefleri doğrultusunda devletten ne kadar hibe alabilecekleri konusundaki ön çalışmayı yapmaları gerekiyor" şeklinde konuştu. SAĞLIK TURİZMİNE HER YIL GERİ ÖDEMESİZ 40 MİLYON TL'LİK HİBE Türkiye’de bilişim ve alt sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler Ticaret Bakanlığı hibe teşvik programı kapsamında 20 milyon TL'ye kadar hibe kullanabilir diyen Güler Karaköse, Devlet destekleri alım sürecindeki riskler en düşük seviyeye indirilebilir. Şirketler için öncelikli olarak ne kadar hibe veya teşvik alabilecekleri ile ilgili çalışmalar yapılmalı. Ülkemizin birçok marka ve orta ölçekli şirketine çok ciddi rakamlarda katma değer kazandırılabiliyor. Sağlık turizmi en yüksek hibe alan sektör diyebiliriz. Yurt dışından gelen hastalara rehberlik, danışmanlık ve organizasyon hizmetleri sunan şirketlere her yıl geri ödemesiz olarak 40 milyon TL hibe alabiliyor. Bilişim sektöründeki şirketler her yıl geri ödemesiz olarak 20 milyon TL'lik hibe ya da teşvik kullanabiliyor. Yabancıya yönelik olmak üzere konut, ticari ve diğer taşınmaz alanlarında gayrimenkul hizmeti veren Türk şirketlere ise her yıl 10 milyon TL geri ödemesiz teşvik alabiliyor” dedi.