Sürdürülebilir Bir Geleceğin Küresel Aktörüyüz!

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Hindistan’ın Mumbai kentinde iklim değişikliği kapsamında "Eşitlikçi Bir Toplum İçin Araştırma ve İnovasyon" ana temasında gerçekleştirilen G20 Araştırma ve Yenilik Girişimi Zirvesi’ne (RIIG) Türkiye’yi temsilen katıldı. Toplantıda Araştırma Bakanları Sonuç Bildirgesi'ne son hali verildi. Zirvenin ardından Araştırma Bakanları toplantısında açılış konuşması gerçekleştiren Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK Başkanı olarak toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkan Mandal; “Hindistan'ın Başkanlığı sırasında G20 RIIG'nin öncelikli konuları olan “Sürdürülebilir Enerji için Malzeme alanında, Döngüsel Biyo-Ekonomi; Enerji Dönüşümü için Eko-Yenilikler; ve Sürdürülebilir Mavi Ekonomi alanlarında araştırma ve inovasyon iş birliğini teşvik etmeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu konular 2022'nin başında düzenlenen son “Türkiye İklim Şurası”nda yer alan tartışmalarda da önemli bir endişe kaynağı oldu. Ayrıca, müzakerelerde tüm tarafları tatmin edecek bir sonuca ulaşma niyetini çok değerli buluyor ve “sorumlu araştırma ve inovasyon”, “açık bilim” ve “bilim diplomasisi” gibi temel ifadeleri özellikle vurgulayan iş birlikçi yaklaşım için teşekkür ediyoruz.” dedi. “Yeşil ve mavi ekonomiyi desteklemek için yoğunlaştırılmış uluslararası iş birliği çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz.” diyen Mandal, özellikle karmaşık, dinamik ve sürekli değişen güçlüklerle karşı karşıya kaldığımız bu dönemde farklı geçmişlere ve uzmanlıklara sahip paydaşlarla birlikte çözümler üreterek disiplinler arası araştırma ve yenilik iş birliğinin son derece önem kazandığını vurguladı. Mandal, “Son olarak, Türkiye'nin yeryüzündeki tüm canlılar için ortak bir gelecek inşa etme anlayışına başından beri bağlı kaldığını ve dünyanın kaliteli kalkınmasına "yeşil çözümler" sunmaya açık olduğunu belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı. “Türkiye, iklim değişikliği sorununun aciliyetini ve önemini kabul ediyor” Açılış konuşmalarının ardından Ülkelerin Bilim, Teknoloji ve İnovasyon (BTI) politikalarına ilişkin açıklamaları paylaşıldı. Bu bölümde Türkiye’yi temsilen konuşmayı gerçekleştiren Mandal, “Bugün, zamanımızın en acil sorunlarından biri olan iklim değişikliğini tartışmak üzere bir araya geldiğimiz bu saygın G20 Araştırma Bakanları Toplantısında size bir kez daha seslenmekten onur duyuyorum.” dedi.  Düşük emisyonlu ve iklime dayanıklı bir ekonomiye doğru küresel anlamda geçişin yoğunlaştığını kaydeden Mandal, “G20'nin gururlu bir üyesi ve küresel sürdürülebilirliğe kendini adamış bir ülke olarak Türkiye, iklim değişikliği sorununun aciliyetini ve önemini de kabul ediyor. Türkiye iddialı iklim değişikliği taahhütlerinde bulundu, Ekim 2021'de Paris Anlaşmasını onayladı ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon taahhüdünde bulundu.” diye konuştu. Prof. Dr. Mandal, “Son yıllarda sel, orman yangınları ve deniz kirliliği dahil olmak üzere iklimle ilgili olayların yoğunlaşması ve AB Yeşil Mutabakatı'nın Türkiye ekonomisi üzerindeki olası etkileri, iklim değişikliği gündemimizin aciliyetine katkıda bulundu. Düşük emisyonlu sistemlere geçiş için yeşil ve dijital teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması ile birlikte bilimin öneminin farkındayız. Geçen yıl COP 27'de, Şarm El-Şeyh Uygulama Planı, bilimin etkili iklim eylemi ve politika oluşturma konusundaki aciliyetini özellikle belirtirken, giderek karmaşıklaşan ve meydan okuyan küresel toplumsal zorlukları ve bunların enerji, gıda ve ekonomik durumlar üzerindeki etkilerini vurguladı. Bu doğrultuda, yeşil-dijital ikiz geçiş, Ar-Ge temelli yaklaşımlar ve çevre dostu yenilikçi yatırımlar, BTİ politikamızın temelini oluşturuyor ve bu politika, 2024-2028 yılları için Türkiye'nin 12. Kalkınma Planına da yansıyacak. Bu, bir sonraki kapsayıcı uzun vadeli stratejimiz olacak. ülkemizin net sıfır emisyon vizyonuna yönelik çabaları güçlendiriyor” ifadelerini kullandı. “Türkiye olarak, sürdürülebilir bir gelecek arayışında belirli öncelik alanları belirledik. Bu alanlar, “Temiz, Erişilebilir ve Güvenli Enerji Tedariki”, “Temiz ve Döngüsel Ekonomi” ve “Yeşil ve Sürdürülebilir Tarım”ı kapsarken, yeşil ve dijital ikiz geçişin önemli potansiyelini de göz ardı etmiyoruz. Örneğin bu yıl nisan ayında uzaya fırlattığımız Türkiye'nin ilk yüksek çözünürlüklü gözlem uydusu İmece, uzaktan algılama destekli tarımsal sürdürülebilirliğin de önünü açacak. Türkiye'nin yerli elektrikli otomobili Togg’un lansmanı ile elektrikli ve otonom araç teknolojilerine özel bir odaklanma ile “Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım” da önceliklerimiz arasında yer alıyor.” diyen Mandal,  “Ayrıca geçtiğimiz yıl Türkiye Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası adı altında sektör yararına ulusal ölçekte detaylı bir teknoloji ihtiyaç değerlendirmesi tamamlandı. Bu çalışma, “Türkiye ekonomisi için kritik öneme sahip ve nispeten yüksek karbon salınımına sahip daha karmaşık sektörlere temel girdi sağlayan” sektörlere odaklandı. Türkiye'de bu alanlarda etki yaratmaya yönelik BTİ politika araçları, özel sektör lider

Sürdürülebilir Bir Geleceğin Küresel Aktörüyüz!

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Hindistan’ın Mumbai kentinde iklim değişikliği kapsamında "Eşitlikçi Bir Toplum İçin Araştırma ve İnovasyon" ana temasında gerçekleştirilen G20 Araştırma ve Yenilik Girişimi Zirvesi’ne (RIIG) Türkiye’yi temsilen katıldı. Toplantıda Araştırma Bakanları Sonuç Bildirgesi'ne son hali verildi.

Zirvenin ardından Araştırma Bakanları toplantısında açılış konuşması gerçekleştiren Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK Başkanı olarak toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkan Mandal; “Hindistan'ın Başkanlığı sırasında G20 RIIG'nin öncelikli konuları olan “Sürdürülebilir Enerji için Malzeme alanında, Döngüsel Biyo-Ekonomi; Enerji Dönüşümü için Eko-Yenilikler; ve Sürdürülebilir Mavi Ekonomi alanlarında araştırma ve inovasyon iş birliğini teşvik etmeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu konular 2022'nin başında düzenlenen son “Türkiye İklim Şurası”nda yer alan tartışmalarda da önemli bir endişe kaynağı oldu. Ayrıca, müzakerelerde tüm tarafları tatmin edecek bir sonuca ulaşma niyetini çok değerli buluyor ve “sorumlu araştırma ve inovasyon”, “açık bilim” ve “bilim diplomasisi” gibi temel ifadeleri özellikle vurgulayan iş birlikçi yaklaşım için teşekkür ediyoruz.” dedi.

“Yeşil ve mavi ekonomiyi desteklemek için yoğunlaştırılmış uluslararası iş birliği çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz.” diyen Mandal, özellikle karmaşık, dinamik ve sürekli değişen güçlüklerle karşı karşıya kaldığımız bu dönemde farklı geçmişlere ve uzmanlıklara sahip paydaşlarla birlikte çözümler üreterek disiplinler arası araştırma ve yenilik iş birliğinin son derece önem kazandığını vurguladı.

Mandal, “Son olarak, Türkiye'nin yeryüzündeki tüm canlılar için ortak bir gelecek inşa etme anlayışına başından beri bağlı kaldığını ve dünyanın kaliteli kalkınmasına "yeşil çözümler" sunmaya açık olduğunu belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, iklim değişikliği sorununun aciliyetini ve önemini kabul ediyor”

Açılış konuşmalarının ardından Ülkelerin Bilim, Teknoloji ve İnovasyon (BTI) politikalarına ilişkin açıklamaları paylaşıldı. Bu bölümde Türkiye’yi temsilen konuşmayı gerçekleştiren Mandal, “Bugün, zamanımızın en acil sorunlarından biri olan iklim değişikliğini tartışmak üzere bir araya geldiğimiz bu saygın G20 Araştırma Bakanları Toplantısında size bir kez daha seslenmekten onur duyuyorum.” dedi. 

Düşük emisyonlu ve iklime dayanıklı bir ekonomiye doğru küresel anlamda geçişin yoğunlaştığını kaydeden Mandal, “G20'nin gururlu bir üyesi ve küresel sürdürülebilirliğe kendini adamış bir ülke olarak Türkiye, iklim değişikliği sorununun aciliyetini ve önemini de kabul ediyor. Türkiye iddialı iklim değişikliği taahhütlerinde bulundu, Ekim 2021'de Paris Anlaşmasını onayladı ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon taahhüdünde bulundu.” diye konuştu.

Prof. Dr. Mandal, “Son yıllarda sel, orman yangınları ve deniz kirliliği dahil olmak üzere iklimle ilgili olayların yoğunlaşması ve AB Yeşil Mutabakatı'nın Türkiye ekonomisi üzerindeki olası etkileri, iklim değişikliği gündemimizin aciliyetine katkıda bulundu. Düşük emisyonlu sistemlere geçiş için yeşil ve dijital teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması ile birlikte bilimin öneminin farkındayız. Geçen yıl COP 27'de, Şarm El-Şeyh Uygulama Planı, bilimin etkili iklim eylemi ve politika oluşturma konusundaki aciliyetini özellikle belirtirken, giderek karmaşıklaşan ve meydan okuyan küresel toplumsal zorlukları ve bunların enerji, gıda ve ekonomik durumlar üzerindeki etkilerini vurguladı. Bu doğrultuda, yeşil-dijital ikiz geçiş, Ar-Ge temelli yaklaşımlar ve çevre dostu yenilikçi yatırımlar, BTİ politikamızın temelini oluşturuyor ve bu politika, 2024-2028 yılları için Türkiye'nin 12. Kalkınma Planına da yansıyacak. Bu, bir sonraki kapsayıcı uzun vadeli stratejimiz olacak. ülkemizin net sıfır emisyon vizyonuna yönelik çabaları güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye olarak, sürdürülebilir bir gelecek arayışında belirli öncelik alanları belirledik. Bu alanlar, “Temiz, Erişilebilir ve Güvenli Enerji Tedariki”, “Temiz ve Döngüsel Ekonomi” ve “Yeşil ve Sürdürülebilir Tarım”ı kapsarken, yeşil ve dijital ikiz geçişin önemli potansiyelini de göz ardı etmiyoruz. Örneğin bu yıl nisan ayında uzaya fırlattığımız Türkiye'nin ilk yüksek çözünürlüklü gözlem uydusu İmece, uzaktan algılama destekli tarımsal sürdürülebilirliğin de önünü açacak. Türkiye'nin yerli elektrikli otomobili Togg’un lansmanı ile elektrikli ve otonom araç teknolojilerine özel bir odaklanma ile “Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım” da önceliklerimiz arasında yer alıyor.” diyen Mandal,  “Ayrıca geçtiğimiz yıl Türkiye Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası adı altında sektör yararına ulusal ölçekte detaylı bir teknoloji ihtiyaç değerlendirmesi tamamlandı. Bu çalışma, “Türkiye ekonomisi için kritik öneme sahip ve nispeten yüksek karbon salınımına sahip daha karmaşık sektörlere temel girdi sağlayan” sektörlere odaklandı. Türkiye'de bu alanlarda etki yaratmaya yönelik BTİ politika araçları, özel sektör liderliğinde ağırlıklı olarak dörtlü sarmal inovasyon sistemleri dikkate alınarak planlanıyor. Küresel ve toplumsal zorlukların, inovasyon sisteminin dört ana bileşeni arasındaki çok katmanlı, dinamik ve çift yönlü etkileşimlerle birlikte geliştirme modelleriyle çözülebileceğine inanıyoruz; bunlar üniversite, özel ve kamu sektörü ve toplumdur.” diye konuştu.

“Bugünkü eylemlerimizin gezegenimizin geleceğini şekillendireceğini ve gelecek nesilleri etkileyeceğini hatırlayalım. "Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" ilkelerini benimseyerek, küresel ölçekte kapsayıcılık ve adalet yaklaşımıyla herkes için sürdürülebilir ve müreffeh bir geleceğe giden yolu çizebiliriz. Türkiye olarak, misyon ve vizyonuna bağlılığını sürdürüyor ve iklim değişikliğinin getirdiği zorlukların üstesinden gelmek için küresel ortaklarımızla iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz” dedi.

Prof. Dr. Hasan Mandal G20 ülke ve uluslararası kuruluş temsilcileri ile görüşmeler gerçekleştirdi

RIIG’nin ana hedefi, G20 üye ülkeleri, davetli ülkeler ve uluslararası kuruluşlar arasında araştırma ve inovasyon iş birliğinin model ve mekanizmalarını tartışmak, küresel ekonomik büyümeye katkıda bulunmak ve çevre dostu büyümeyi teşvik etmek. RIIG, ayrıca G20 üye ülkeleri arasındaki araştırma ve inovasyon iş birliğini geliştirmeyi, var olan işbirliklerini yoğunlaştırmayı ve güçlendirmeyi amaçlıyor.  Bu şekilde araştırma ve inovasyonun bir araç olarak kullanılarak sosyo-ekonomik refaha katkı sağlamayı hedefliyor. Bu kapsamda TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal G20 ülke ve uluslararası kuruluş temsilcileri ile de görüşmeler gerçekleştirdi.

Hindistan Bilim ve Teknoloji Bakanı Dr. Jitendra Singh ile görüşen Mandal, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Endonezya, Güney Afrika, İspanya, Umman, Singapur ve Mısır temsilcileriyle de bir araya geldi.

Mandal sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Zirveye davetli ülkelerin temsilcileri ile gerçekleştirdiğimiz ikili görüşmeler ile TÜBİTAK olarak küresel araştırma ekosistemindeki iş birliklerimizin artırılması için atılacak adımları değerlendirdik. Bu kapsamda ilk görüşmemizi Endonezya Ulusal Araştırma ve Yenilik Ajansı heyeti ile gerçekleştirdik. Ülkelerimiz arasında bilim ve teknoloji alanlarındaki iş birliklerinin artırılmasına yönelik istişarelerde bulunduk. Ortak Çalışma Grubu oluşturulmasında ve bu şekilde önceliklerin belirlenmesinde mutabık kaldık. Ardından Mısır Bilim, Araştırma ve Teknoloji Akademisi heyeti ile Türkiye ve Mısır arasındaki iş birliği sürecinin etkinleştirilmesinde ve ortak çağrıların açılmasında gördüğümüz yarardan bahsettik. Bir diğer görüşmemizi Arjantin Bilim, Teknoloji ve Yenilik Bakanlığı heyeti ile gerçekleştirdik. Yüksek Ar-Ge yoğunluğuna sahip Arjantin ile Ülkemiz arasında halihazırda bulunan ikili iş birliği protokolünün getirilerinden ve hayata geçirilebilecek olası iş birliklerinden bahsettik. Yapay Zeka, İleri Malzemeler, Biyoteknolojik İlaç ve Deprem Çalışmaları gibi alanlarda ülkelerimizin birlikte iş yapma potansiyeli hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Eylül ayında ortak çağrıya çıkma üzere mutabık kaldık. Ayrıca Antarktika alanındaki çalışmalarda iş birliğinin oluşturulmasına yönelik neler yapabileceklerimizi konuştuk.” açıklamasında bulundu.

Mandal, Güney Afrika Cumhuriyeti'nden içerisinde muadil kuruluşlardan Ulusal Araştırma Fonu (NRF) ve Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Konseyi’nin (CSIR) da aralarında bulunduğu bir heyetin Eylül’de Türkiye'yi ve TÜBİTAK'ı ziyaret etmesinin planlandığını ifade etti.

Gelecek yılın G20 başkanlığını üstlenecek Brezilya ile resmi iş birliği anlaşmasının en kısa sürede imzalanacağını bildiren Mandal. "Hindistan'da Bilim ve Teknoloji Departmanı (DST) ve Bilim ve Sanayi Kurumu (CSIR) ile iş birliği için en kısa sürede resmi girişimler başlatılacak. Umman Araştırma Konseyi ( The Research Council ) ile iş birliği için çalışma grubu kurulacak." ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Mandal, Mumbai Teknoloji Enstitüsü IIT Mumbai’yi de ziyaret etti.

RIIG'nin bu yılki ana teması iklim değişikliği kapsamında "Eşitlikçi Bir Toplum İçin Araştırma ve İnovasyon" olarak belirlendi. Sürdürülebilir Enerji için Malzemeler, Döngüsel Biyo-Ekonomi, Enerji Geçişi için Ekoinovasyonlar, Sürdürülebilir Bir Mavi Ekonomiye Ulaşma Yönünde Bilimsel Zorluklar ve Fırsatlar alt başlıklarında da görüşmeler gerçekleştirildi.

G-20, uluslararası finansal istikrar, iklim değişikliği azaltma ve sürdürülebilir kalkınma gibi küresel ekonomi ile ilgili önemli konuları ele alan, 19 ülke (Türkiye’nin yanı sıra Arjantin, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan) ve Avrupa Birliği'nden oluşan bir hükümetler arası platformdur. Bu platform, sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın en büyük ekonomilerinin çoğunu içerir.

1 Aralık 2022'den 30 Kasım 2023'e kadar G20 Dönem Başkanlığı Hindistan tarafından yürütülüyor. Bu kapsamda G20 Araştırma ve Yenilik Girişimi Toplantısı bu yıl Hindistan ev sahipliğinde yapılıyor. G20 RIIG çalışmaları TÜBİTAK tarafından takip ediliyor