Başarının anahtarı öz disiplin
Başarının anahtarı öz disiplin Bulut, Sefa Günümüzde televizyon ve sosyal medya gibi iletişim araçlarının çok geliştiği bir çağda; insanın kendini kontrol edebilmesi, hayat akışını düzenleyebilmesi, gündelik yaşamına ait bir plan yapıp bunu uygulayabilmesi önemli meziyetlerden biri hâline geldi. Çünkü insanların dikkatini celbedecek çok fazla uyarıcı var. Bu uyarı bombardımanı ise daha çok sosyal medya tarafından yapılıyor. Ayrıca şöyle de bir gerçek var ki sosyal medyada karşımıza çıkanların büyük çoğunluğu tanıtım amaçlı içerikler… Dolayısıyla bombardımanına uğradığımız bilgi kaynaklarının çoğu güvenilir de değil. Yalnızca dikkat çekmek, bir ürün ya da hizmet satmak için yapılan paylaşımlar. Yani aslında bahsi geçen uyaranlar, kişinin öz disiplini üzerinde negatif yönde bir etkiye sahip. Ayrıca unutmamak gerekir ki kişinin hayatını belli kurallar çerçevesinde planlayabilmesi ve buna uygun bir hayat sürebilmesi için de fedakârlık gerekiyor. Keza bu denli eğlence içerikli uyaran olduğundan tüm bunların üstesinden gelip kişilerin kendilerini programlayabilmeleri, öz kontrole sahip olabilmelerini zorlaştırıyor. Örneğin; kişinin alacağı bir ceketi beğenmesi ya da rahat etmesini kriter olarak düşünmeyip popüler olduğu için tercih etmesi de bir seçenek kendi zevkine göre alım gerçekleştirmesi de bir seçenek… Çoğu zaman beynimizi kiraya veriyoruz, hâlbuki kendimizi başkalarının yönetmesine imkân tanımış oluyoruz. Kişinin kendine şu soruları sorması önemli: Kendimi yönetebilecek kapasiteye sahip miyim yoksa başkalarının beni yönetmesine izin mi vereceğim?, kendimle ilgili kararları ben alabilir miyim, yoksa bunu başkalarına mı bırakmalıyım?, kendimi akıntıya mı bırakacağım yoksa kendi kararımı kendim mi vereceğim?...
Bilgi
Başarının anahtarı öz disiplin Bulut, Sefa Günümüzde televizyon ve sosyal medya gibi iletişim araçlarının çok geliştiği bir çağda; insanın kendini kontrol edebilmesi, hayat akışını düzenleyebilmesi, gündelik yaşamına ait bir plan yapıp bunu uygulayabilmesi önemli meziyetlerden biri hâline geldi. Çünkü insanların dikkatini celbedecek çok fazla uyarıcı var. Bu uyarı bombardımanı ise daha çok sosyal medya tarafından yapılıyor.
Ayrıca şöyle de bir gerçek var ki sosyal medyada karşımıza çıkanların büyük çoğunluğu tanıtım amaçlı içerikler… Dolayısıyla bombardımanına uğradığımız bilgi kaynaklarının çoğu güvenilir de değil. Yalnızca dikkat çekmek, bir ürün ya da hizmet satmak için yapılan paylaşımlar. Yani aslında bahsi geçen uyaranlar, kişinin öz disiplini üzerinde negatif yönde bir etkiye sahip.
Ayrıca unutmamak gerekir ki kişinin hayatını belli kurallar çerçevesinde planlayabilmesi ve buna uygun bir hayat sürebilmesi için de fedakârlık gerekiyor. Keza bu denli eğlence içerikli uyaran olduğundan tüm bunların üstesinden gelip kişilerin kendilerini programlayabilmeleri, öz kontrole sahip olabilmelerini zorlaştırıyor. Örneğin; kişinin alacağı bir ceketi beğenmesi ya da rahat etmesini kriter olarak düşünmeyip popüler olduğu için tercih etmesi de bir seçenek kendi zevkine göre alım gerçekleştirmesi de bir seçenek…
Çoğu zaman beynimizi kiraya veriyoruz, hâlbuki kendimizi başkalarının yönetmesine imkân tanımış oluyoruz. Kişinin kendine şu soruları sorması önemli: Kendimi yönetebilecek kapasiteye sahip miyim yoksa başkalarının beni yönetmesine izin mi vereceğim?, kendimle ilgili kararları ben alabilir miyim, yoksa bunu başkalarına mı bırakmalıyım?, kendimi akıntıya mı bırakacağım yoksa kendi kararımı kendim mi vereceğim?...
